Temel hocaya sormuş.
-"Hocam yahu hakikaten cennet var mı? Yani nasıl gideceğiz oraya?".
Hoca da anlatmaya başlamış.
-"Eğer düzenli namaz kılar ve ibadetini aksatmazsan ölünce cennete gidersin. Oranın ırmaklarında şaraplar akıyor, bol bol içersin. Dişi melekler ile canın ne isterse yaparsın" demiş.
Tabii ki Temel bu arada eşini de merak ettiği için, onun durumunu sormuş. Hoca da
-"Eğer Fadime de ibadetini aksatmazsa o da cennete gider. Sana dişi melekler yani Huri'ler hizmet ederken Fadime'ye de erkek melekler yani Nuri'ler hizmet eder. Onun her isteğini yapıp mutlu etmeğe çalışırlar."
Elbette Temel, hocanın bu açıklamasından hiç hoşlanmamış.
-"Eh be hocam bu hiç olmadı" diye itiraz etmiş. Bu duygular içinde eve gelen Temel karısını namaz kılarken buluyor. Hocanın anlattıklarının etkisi ile karısına sıkı bir tekme atıyor ve"
-"Kalk lan karı kalk, ölüp de öbür tarafa gidince o..... mu olucan, kalk" demiş.
Fıkradaki Gibi
Ülkemizde bu fıkradaki gibi düşünen ve davranan insanların sayısı hiç de az değildir. Yani Temel dişi melekler ile beraber olacak ama Fadime'ye kimse dokunmamalıdır. Evli bir erkek başka kadınlar ile beraber olabilir. Çevresi tarafından "çapkın ve zampara" diye tanımlanır. Ancak aynı davranışı yapan kadın ise "o....." olmakla damgalanır. Bu davranış yani evlilik dışı ilişki aslında kadın için de erkek için de aynıdır. Ancak toplumumuzun çoğunluğu bu olayı kadınlar için ayrı erkekler için ayrı ele alır. Bu duruma çifte ahlak standartları deriz.
Dini, Hukuki Kurallar
Neden kadınlar ile erkekleri farklı farklı ele alıyoruz?
Bir toplumdaki geçerli olan kuralları o toplumdaki üretim ilişkileri belirler. Dini ve hukuki kurallar, toplumsal ahlak, aile ve cinsel adetler üretim ilişkilerine göre belirlenir. Dünya üzerinde belki de bir milyon yıl bütün insanların eşit olduğu ilkel komünal toplum düzeni egemenliğini sürdürmüştür.
Ancak emeğin üretkenliğinin artması ve toplumda sınıfların oluşması sırasında doğal olarak egemen sınıf olan erkekler kadınlar üzerinde hakimiyet kurmuştur.
Biyolojik İhtiyaç
Erkeklerin kendilerini üstün görmeleri, kadınların da kendilerini ikinci sınıf kabul etmelerinin sonucunda cinsel yaşam ve adetlerde çeşitli sorunlar yaşayabiliyor.
Aslında cinsel istek, herkesin bildiği gibi canlı bir insan olmamızdan kaynaklanan biyolojik bir gereksinimdir ve doğal bir şekilde tatmin edilmelidir.
Hayvanlar aleminde bu ihtiyaç doğal bir şekilde tatmin edilirken, insanlar aleminde medeniyetin gelişmesi ve erkek egemenliğinin yerleşmesi sonucunda cinsel yaşam ile ilgili çarpık ve yanlış birçok değer yargısı yerleşmiştir. Bu çarpık ve yanlış değer yargılarının sonucunda ortaya birçok cinsel ve ruhsal sorunlar çıkmıştır.