Özetleyerek anlatacağım bu öykü Heredot'dan alınmıştır. (Heredot Tarihi, İş Bankası yayınları, 2009, 5.8- 12)
Herakles oğullarının sonuncusu olan Kandaules Lidya'nın merkezi Sardes'de hüküm sürmekteydi. Kandaules çıldırasıya sevdiği karısının dünyanın en güzel kadını olduğuna inanıyordu. Askerleri arasından Gyges ile çok samimiymiş. Kandaules Gygese karısının güzelliği ile sık sık övünüyormuş.
Ancak bir gün Kandaules Gyges'in ona inanmadığını düşünerek "Sen bana inanmıyorsun en iyisi bir de onu çırıl çıplak gör" demiş. Tabii ki Gyges bu tür bir davranışın doğru olmayacağını söyleyerek itiraz etmiş. Ancak Kandaules illa da ısrar ederek yatak odasında kapının arkasına saklanabileceğini ve böylece karısını yatmadan önce soyunduğunda görebileceğini söylemiş.
Öykü bu ya, Kandaules çok fazla ısrar ettiği için Gyges de kabul etmek zorunda kalmış. Gece Kandaules'in karısını yani kraliçeyi çıplak olarak görmüş ve odadan gizlice çıkmış. Fakat odadan gizlice çıkan Gyges'i gören kraliçe daha sonra onu yanına çağırmış. "Ya kral ya da sen, ikinizden biri ölecek" demiş. Yani Gyges'den Kandaules'i öldürüp onun yerine geçmesini istemiş. Heredot'un anlattığına göre de gece Gyges, Kandaules'i öldürmüş. Daha sonra da kral olarak hem ülkeye sahip olmuş hem de kraliçe ile evlenmiş.
Mitoloji ve Psikoloji
Mitolojik öyküler veya Heredot'un anlattığı bu gibi söylentiler insan psikolojisi açısından benim çok ilgimi çeker. Günümüz yaşamında da Kandaules gibi karısının güzelliğine aşık olan birçok erkek vardır. Peki ya karısını çıplak olarak teşhir etme isteği. Yok artık, o kadar uzun boylu değil diyebilirsiniz. Peki ne kadar uzun boylu?
Burada konuyu değiştirelim. Söylenti bu ya eski zamanlarda erkeklerin sahip olmakla övündükleri, gururlandıkları önemli üç şey varmış. Bunlar da at, avrat, pusatmış. Artık günümüz modern yaşamında erkekler atı değil ama arabası ile övünüyorlar. Birçok erkeğin arabasına nasıl tutku ile bağlı olduğunu bir düşünün.
Siyah, Beyaz, Gri
Pazar günleri saatlerce arabası ile uğraşıp, yıkayıp parlatan erkekler hiç de az değildir. Pusat yani silah artık söz konusu değil. İnsanların bellerinde kılıçlar ile dolaştığı devirler geride kaldı. Ancak pusatın yerini cüzdan veya kariyer aldı. Yirminci yüzyılda en önemli silah para oluyor.
Eh geriye kaldı avrat. Demek ki günümüzde de eski zamanlarda da erkekler avratları ile yani beraber oldukları kadınlar ile övünebiliyorlar. Kandaules gibi teşhir etme boyutunda olmasa da sahip olduğu kadının güzelliği ve çekiciliği birçok erkek için önemlidir.
Başkalarının beğendiği hatta arzu ettiği kadının ona ait olması egosunu okşar. "Diğer erkeklerin hayran olduğu bu kadına ben sahibim" diyerek kendisini daha önemli ve güçlü hisseder. Yani at, avrat, pusat söylemi aslında birçok erkekte bulunan bir eğilimi sergilemektedir. Heredot'un anlattığı öykü de at, avrat, pusat söylemi ile uyuşmaktadır. İnsanlarda bilinç dışı olarak varlığını sürdüren birçok eğilim mitolojik öyküler ile ifade edilmiştir.
Heredot'un anlattığı Kandavlas'ın öyküsü de bu bakımdan ilginçtir. Tüm insanların yani hepimizin iç dünyasında mantıklı olarak kabul edilemez olan birçok farklı eğilim vardır.
Aslında hiçbirimiz mükemmel değiliz. Ya da hiçbirimiz tam olarak siyah veya beyaz değiliz ama hepimiz daha çok griyiz.